Meram

Fotoğrafım
Çeviri Kolektifi bir anonim çevirmenler topluluğudur. Meselemiz anarşist, otonomist ve sol komünist pratiklere, tarihsel örnek ve deneyimlere ağırlık veren politik metinlerin literatürümüze kazandırılması, , yerli anarşist külliyatın genişletilmesidir. Herhangi profesyonel/akademik bir kaygıdan azade olan bu girişim, buna bağlı tekzip ve/ya düzeltme gibi durumlarda kuşkusuz hatalarını giderecektir. Daha sorunsuz bir çeviri gelmesi durumunda hem internet, hem de matbu yayında eskisini bir kenara bırakıp yenisini dolaşıma sokacağız. Elimizde çevrilmeyi bekleyen pek çok metin mevcut. Bir göz atıp yardımcı olun isteriz, tabii kendi kaynak/çevirinizle gelmeniz de eş güzelliktedir. Çevirilerin hem kendileri, hem de dağıtım/ulaşım aşamalarındaki katkılarınız henüz bir girişim evresinde olan bu projeyi umulduğu gibi bir kolektif yapacaktır. Dayanışma ile, bütün güç komünlere! cevirikolektifi@gmail.com

11.27.2010

Yunanistan; Ateş Hücreleri'nden Uluslararası Dayanışma Çağrısı ve Tutsak Gerilla Mektupları



Başlamadan Not: Buradaki metinler http://325.nostate.net adresinden alınmıştır. Tarihler başlıkların yanındadır. Çeviri Kolektifi, 2010

1 - Ateş Hücrelerinden Uluslararası Dayanışma Çağrısı
2 - Gerasimos Tsakalos ve Panagiotis Argirou'dan Mektup
3 - Haris Hadjimihelakis'ten Mektup

-Ateş Hücreleri’nden Uluslararası Dayanışma Çağrısı- (27 Kasım 2010)

Enternasyonal Devrimci Cephe

Devrimci örgüt Ateş Hücreleri İttifakı gerillaları, aynı olayla suçlanan devrimciler ve bireyler için dayanışma çağrısıdır (Dava, 17 Ocak)

Eylemimizin bir diğer sebebi, hani şu elçiliklere ve Avrupalı liderlere gönderilen yanıcı paketler, uluslar arası çağrı yapabilmemiz içindi.

Bu nedenle yeryüzünün bütün eylem ve boylamlarına, Avrupa’dan Latin Amerika’ya, devrimci savaşımızı güçlendirme çağrısı yapıyoruz. Enternasyonal olarak örgütleniyor ve düşmanı hedef alıyoruz. Yıkıcı hareketlerin sokakları dolduruşunu ve gerilla gruplarının yeniden ve yeniden saldırışını görmek konusunda sabırsızız. Hepsi kilidi açmak ve masaya tabu ve fetişleştirme olmadan gitmek anlamına geliyor. Mitinglerde polislerin kafalarını eziyoruz, bankalar soyuluyor ve ateşe veriliyor, bombalar hükümet binalarını havaya uçuruyor, silahlar politikacıları, gazetecileri, hukukçuları ve bu dünyanın bütün koruyucularını cezalandırıyor.

Bu yolla, adım adım, dâhili iç düşman onlar için daha tehlikeli bir hale geliyor. Aynı zamanda dayanışma, o ki devrimci güçlerin en güçlü ve güvenilir silahlarından biri, daha güçlü ve koordineli bir çığlığı mümkün kılıyor. Belçika’da bir protestodaki toplu tutuklamalara misilleme olarak Yunanistan’da bombalar kuracağız ve Şili’de bir devrimci grup tutsak edildiğinde, Arjantin yoldaşların saldırılarıyla moloz içinde kalmalı. Bizim için şehit gerillalar ve tutuklamalar bir ara verme meselesi değildir, tersine, bunlar devrimci süreçleri kızıştıran güdümleyici güçler oluyorlar. Bundan dolayı Dayanışma’nın, reformun insancıl bir protestosundan çok silahlı bir inat olması gerektiğine inanıyoruz.

17 Ocak 2011’de Atina’da devrimci örgütümüzün davası görülecek. Bu davada bazı onurlu üyelerimiz, bazı devrimciler ve suçlananlarla ilişkileri yüzünden bazı anarşistler yargılanacak. Kendimizi hukuksal otoritelerin limitleri dışında tanımladığımız için mahkemede konuşmanın bir değeri yok. Esas olan, suçlanan ve bu davadan cezaevinde yatan yoldaşlarımızla dayanışmanın agresif bir ifadesini göstermektir. Bizim için, polis tarafından zinciri bırakılan insan avına ve iki arkadaşımızın son tutuklamalarına rağmen, hiçbir şey eylemimizin sürekliliğini ve evrimci seyrini durduramaz.

Savaşı sonuna kadar ilerletmek konusundaki kararımızla, Yunanistan, Avrupa, Şili, Arjantin, Meksika ve bütün dünyaya, yoldaşlara ve gerilla gruplarına, hukuksal ve Yunan otoritelere saldırı sinyali vermeleri çağrısı yapıyoruz; tabii aynı zamanda yeni şehir gerillası savaşının rehinelerine bir dayanışma selamı. Hadi bu davayı, Devrimci Savaş’ta eylemin bir başka sebebi haline getirelim!

Ateş Hücreleri İttifakı

------------------------------

-Gerasimos Tsakalos ve Panagiotis Argirou’dan mektup- (23 Kasım 2010)

(1 Kasım 2010’daki ‘bomba-mektup’ vakasından tutuklanan Ateş Hücreleri İttifakı savaşçılarından, ana akım küresel medya ve yöneticilerinin uluslar arası dikkatini kışkırtan ilk mektup.)

İtirazını Silahlandırmayan, Uzlaşmalarında Ölür

1 Kasım 2010’da, iki yakıcı paketi Astidamantos sokağındaki Suisse Mail’e ve Spirou Merkouri sokağındaki ACS’ye; Pangrati’de Atina’daki Meksika Büyükelçiliği’ne ve Hague’deki Eurojust’a çoktan teslim ettikten sonra DIAS (motosikletli güçler) polislerince çevrilip yakalandık. Mekânlarımızda Nicolas Sarkozy’nin Fransa’daki başkanlık konutuna ve Atina’daki Belçika konsolosluğuna adreslenmiş iki yakıcı paket bulundu.

Devrimciler olarak herhangi bir sorgucu otoriteyi tanımıyoruz. Bu yüzden,  devrimci tutumumuzu, halk ve yoldaşlarımızdan önce geliştirmeyi bir ödev bildiğimizden polis ve dedektiflerden özür dilemeyi reddediyoruz.

Kendimizi bu nedenle devrimci savaşın birer rehinesi, devrimci örgüt Ateş Hücreleri İttifakı’nın onurlu üyeleri ilan ediyoruz. Herhangi bir şeyden pişman değiliz ve örgütümüzün bütün tebliğlerini, eylemlerini, bizi var eden ve onurlu yapan, şimdiden sonra olacaklar da dâhil olmak üzere, hepsini destekliyoruz.

Bütün ruhumuzla Ateş Hücreleri İttifakı’nı destekliyoruz, çünkü o da bizim ruhumuzun bir parçası. Bizi sisteme karşı saldırı pozisyonuna getiren seçimimizden ötürü kendimizle gurur duyuyoruz.

Tutsaklığın zor koşullarına rağmen silahlı şiddet, şehir gerillası mücadelesi ve devrim konularındaki görüş ve tutumumuzu sergilemeyi asla kesmeyeceğiz.

Yoldaşlar, bizden bir damla toprak almalarına bile müsaade etmeyelim.
Yoldaşlar, kayıtsızlığı ve sersemliği kıralım.

Hadi, toplum düzenini ilk ve nihai olarak yıkalım.

P.S. Dayanışma ve devrimci bilinçliliği genişletmenin, muhtelif gerilla eylemlerinin devamı ve şiddetlendirilmesinden güzel bir yolu yoktur. Bu yüzden gerillalara tüm içtenliğiyle yoldaşça selamlarımızı gönderiyoruz, kentin zavallı gecelerine rağmen nefretin ateşiyle yanmakta olan…

Yabancı örgütler ve tutsak savaşçılarla uluslar arası dayanışma kampanyası bağlamında bir örgüt tebliği gelecektir.

Hiçbir şey bitmedi
Savaş sürüyor.

Ateş Hücreleri İttifakı – Komando Pratik Teori

Gerasimos Tsakalos
Panagiotis Argirou

-----------------------------------


-Anarşist tutsak Haris Hadjimihelakis’den mektup- (26 kasım 2010)

(Haris Hadjimihelakis, Halandri Atina’da Ateş Hücreleri İttifakı’nın “hücre evi” olduğu söylenen yere yapılan polis baskını sonrası tutuklandı. Bu mektubunda Haris, devrimci örgüt Ateş Hücreleri İttifakı’ndaki katılımı iddialarını doğruluyor. Panayiotis Masouras ve Konstantina Karakatsani yoldaşlar da gruba üye oldukları suçlamasıyla şu an cezaevindeler. Bütün tutsak savaşçılarla devrimci dayanışma!)

-

Devrimci örgüt Ateş Hücreleri İttifakı’ndaki katılımımın bütün politik sorumluluğunu üstleniyorum.

Devlet aygıtı 23/09/2009 da ellerimi sıkıca bağlayıp vücudumu zindana atana kadar şehir gerillası savaşının tarafında, uzlaşmadan durma tercihimden gurur duyuyorum. Ne var ki özgür devrimci bilincimi asla hapsedemeyecekler. Radikal isyancı Söz’ümün üretimindeki devamlılığı, bu tutsaklık koşullarında bile asla engelleyemeyecekler.

Şehir gerillası yoldaşlar Gerasimos Tsakalos ve Panagiotis Argirou’yu selamlıyorum!

Pozisyonumuz her zaman için hayatın sahih tarafında olacaktır, devrimci eylem ve devrimin sürekliliği için militan gerilla grupları tarafı.

Hiçbir Şey Bitmedi, Her Şey Devam Ediyor
Önce Devrim ve Hep Devrim

Halandri vakası üzerine birkaç söz ve bir kişisel öz-eleştiri

Şimdi tabii benim vakamın 23/09/2009’dan bu yana politik değerlendirilişindeki değişim üzerine belirli sorular olacak. Bazılarının merakı ve zayıf hayal güçleri, geleneksel safralarını yaymak için hali hazırda hazırlanıyor olabilir. Ne var ki onları es geçerek, kamusal bir öz-eleştiriye girişiyorum ve kalpleri ve zihinleriyle dinleyen gerçek yoldaşlar için yeniden pozisyon alıyorum, her fırsatta çamur atmaya hevesliler için değil.

Meseleyi başından alalım.

Halandri’nin bilindik istilası, anti-terör polisinin devrimci örgüt Ateş Hücreleri İttifakı’nın hücre evini bulmak için kopardığı tantanayla birleşti. Bu dava, genel arkadaş ve yoldaş çevresini yeni bir hedef alma girişimiydi ve hukukun kindar doğasının bir başka okunuşu arananları ve tutsakları teslim almaya yönelik mekanizmanın icrasıdır.

Lakin, tercihlerimi onur belirlediğinden dolayı bu göz yummama izin vermiyor, ama öte yandan devrimci hareketteki seyrimi lekeleyen hataları da teslim etmemi talep ediyor, geçici süre için dahi olsa bir mekanizmayı, yasal olduğu için olayla hiçbir bağlantısı olmayan insanların da toplandığı bir eve taşımamdaki hatanın tüm sorumluluğunu (aylar önce mahkeme önünde de üstlendiğim sorumluluğu) üstleniyorum.

Ve öz-eleştirinin ve devrimci seçeneklerimin öz-evriminin ruhuyla, açık olarak deklare ediyorum ki ittifakın bir üyesi olarak sorumluluğu kabul etmemiş olmamdaki temel sebep, bunun, olaya karışanlara çıkarması muhtemel faturaydı.

Suçüstü tutuklamada belirli bir politik tutumu akılda tuttuğumu görüyorsunuz, ama bir ihmalle meydana gelen şeyi hiç hesap etmemiştim.

Pek çok insanın sorumluluğunun yükünü üzerimde hissediyorum, benim davamın onları zor bir duruma sokabileceği inancıyla.

Mamafih, 1 Kasım 2010 öğlen sonrasındaki gelişmeler beni tekrar buna sürükledi, yoldaş Gerasimos Tsakalos ve Panagiotis Argirou’nun Pagrati bölgesinde yakalanmaları.

Bu kaybın darbesi bir an için sürdü ve yerini demir bir iradeyle güçlü bir bilinçlilik aldı. Yoldaşların tutuklanmaları gerçeği, ortak köklerimiz, paylaştığımız zaman, tarih ve örgütün onuru, ama aynı zamanda benim bir devrimci ve savaşçı olarak onurum Ateş Hücreleri İttifakı’ndaki katılımımın politik sorumluluğunu almaktan başka bir yol bırakmadı.

Ve daha da fazlası gelecek…

Haris Hadjimihelakis
Koridallos Cezaevi